Polislerin Disiplin Cezaları 2025
Polislerin Disiplin Cezaları Hakkında Genel Bilgiler
Polislerin disiplin cezaları, görevlerini yerine getirirken işlenen hatalar, ihmaller veya kanunlara aykırı davranışlar nedeniyle verilen idari yaptırımlardır. Bu cezalar, polisin statüsünü, maaşını ve kariyerini doğrudan etkileyebilir. Polislerin disiplin cezaları 7068 sayılı Kanun kapsamında belirlenmiştir. 7068 sayılı Genel Kolluk Disiplin Hükümleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Kabul Edilmesine Dair Kanun, Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı personeline ilişkin disiplinsizlik ve cezaları, disiplin amirlerini ve kurullarını, disiplin soruşturma usulü ile diğer ilgili hususları düzenlemektedir. Polislerin disiplin cezaları alması ancak bu kanuna aykırı hareket etmeleri durumunda mümkün olur.
Polislerin Disiplin Cezalarının Türleri
Polislerin disiplin cezaları, polislerin görevlerini yaparken hata, ihmal veya kanunlara aykırı davranışları sebebiyle, polislere verilen idari yaptırımlardır. Bu cezaların türü, işlenen fiilin göre belirlenir. Kanunda polislerin disiplin cezaları tek tek sayılmıştır; bunlar, 7068 sayılı Kanunun 7. maddesinde:
- Uyarma Cezası,
- Kınama Cezası,
- Aylıktan Kesme Cezası,
- Kısa Süreli Durdurma Cezası,
- Uzun Süreli Durdurma Cezası,
- Meslekten Çıkarma Cezası,
- Devlet Memurluğundan Çıkarma Cezası
olmak üzere yedi tane olarak sayılmıştır.
Polislerin Disiplin Cezalarının Türleri ile İlgili Örnekler
Polislerin disiplin cezalarının tanımı ve unsurları kanunun ilgili maddesinde şu şekilde yapılmıştır:
- Uyarma cezası: Personele görevinin icrasında veya hal ve hareketlerinde daha dikkatli olması gerektiğinin yazı ile bildirilmesidir.
- Kınama cezası: Personele görevinin icrasında veya hal ve hareketlerinde kusurlu olduğunun yazı ile bildirilmesidir.
- Aylıktan kesme cezası: Disiplin cezası verilen personelin, fiilin ağırlık derecesine göre zam ve tazminatlar hariç brüt aylığından onbeş günlüğe kadar kesinti yapılmasıdır. Ceza, aylığı tahakkuk ettiren birimce personelin aylığından kesilmek suretiyle yerine getirilir. Aylıktan kesme tam Türk Lirası üzerinden yapılır ve kuruşlar dikkate alınmaz.
- Kısa süreli durdurma: Personelin bulunduğu kademede ilerlemesinin dört, altı veya on ay süre ile durdurulmasıdır.
- Uzun süreli durdurma: Personelin bulunduğu kademede ilerlemesinin oniki, onaltı, yirmi veya yirmi dört ay süre ile durdurulmasıdır.
- Meslekten çıkarma: Personelin emniyet, jandarma ve sahil güvenlik teşkilatlarında bir daha çalıştırılmamak üzere meslekten çıkarılmasıdır.
- Devlet memurluğundan çıkarma: Personelin bir daha Devlet memurluğuna atanmamak üzere memurluktan çıkarılmasıdır.
Bu cezalara örnek haller ise şu şekilde sayılabilir:
- Uyarma cezası gerektiren haller: İzinsiz veya kurumunca kabul edilebilir özrü olmaksızın belirli zamanda yapılması gereken faaliyetlere geç kalmak, Nezaket kurallarına aykırı tavır ve davranışlarda bulunmak, Emrin icrası veya sonuçları ile katılım sağlanan toplantılarla ilgili olarak görevlendirme yapan amire bilgi vermemek
- Kınama cezası gerektiren haller: Görev sırasında veya dışında, mevzuat veya talimatlarla yasaklanan davranışlarda bulunmak, Mevzuatta belirlenmiş usul ve kurallara riayet etmeden sözlü, yazılı veya elektronik olarak müracaat veya şikâyette bulunmak, Mevzuata veya mesleki teamüllere aykırı hitaplarda bulunmak,
- Aylıktan kesme cezası gerektiren haller: İzinsiz veya kurumunca kabul edilebilir bir özrü olmaksızın yirmi dört saate kadar göreve gelmemek, Görev dışında amir veya üstlerine saygısız davranmak, Emrinde çalışanları veya Devletin araç ve gereçlerini idarece kabul edilebilir bir mazereti olmaksızın özel işlerinde kullanmak, Haklı bir neden olmadan kişileri bekletmek, Selamlama ile ilgili olarak belirlenmiş kurallara riayet etmemek, Resmi protokol kurallarına aykırı tavır ve davranışlarda bulunmak, Önlem almamak veya tedbirli davranmamak yüzünden Devlet malı eşyanın hasar görmesine veya kaybolmasına neden olmak, Amir ve üstlerine iletilmesi gereken olay, bilgi ve emirleri zamanında iletmemek,
- Kısa süreli durdurmayı gerektiren haller: Amir ve memurlara görevle ilgili olarak yalan söylemek, Görev sırasında amir veya üstlerine saygısız davranmak, Kabul edilebilir mücbir sebepler haricinde borçlanıp ödememeyi alışkanlık haline getirmek, Bir görevin kendisine tevdi edildiğini öğrendikten sonra mazeretler ileri sürmek suretiyle göreve başlamayı geciktirmek,
- Uzun süreli durdurmayı gerektiren haller: Görev sırasında kişilere veya herhangi bir nedenle kurum binalarına gelen ya da getirilenlere hakaret etmek, Devlet malı motorlu araçları, muhabere araçlarını, silah veya mühimmatı ihmal nedeniyle kaybetmek, Hizmet içinde resmi sıfatının gerektirdiği saygınlığı ve güven duygusunu sarsacak eylem ve davranışlarda bulunmak, Muhafazası veya sevkiyle yükümlü bulunduğu şüpheli, sanık, tutuklu veya hükümlünün uyanık davranmamak ya da önlem almamak yüzünden kaçmasına neden olmak ya da yakalama görevini savsaklamak, Amir veya üste hakaret etmek,
- Meslekten çıkarmayı gerektiren haller: Görevin yerine getirilmesinde dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep ayrımı yapmak veya personel arasında bu yolda ayrım yapıcı tutum ve davranışlarda bulunmak, Göreve çıkılmaması için propaganda yapmak, kışkırtmak, zorlamak, karar alınmasını sağlamak, alınan bu karara katılmak veya karar uyarınca göreve çıkmamak, Hizmetle ilgili her türlü dosya, kayıt, resmi evrak veya belgeyi ya da örneklerini yetkisiz kişilere vermek, verilmesini emretmek, verilmesine göz yummak, Muhafazası veya sevkiyle görevli olduğu şüpheli, sanık, tutuklu veya hükümlünün kaçmasına bilerek ve isteyerek imkân vermek, Mesleğin saygınlığını zedeleyecek şekilde uygunsuz yerlere gitmek,
- Devlet memurluğundan çıkarmayı gerektiren haller: Ülkenin bağımsızlığını zedelemeye, bütünlüğünü bozmaya ve milli güvenliği tehlikeye düşürmeye yönelik herhangi bir faaliyette bulunmak veya aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, vakıf, dernek ve benzeri teşekküle katılmak, bunlara yardım etmek veya bu yapılarla ilişki içerisinde bulunmak, İşkence yapmak.
Disiplin cezası alınması, kişiye ilk aşamada manevi olarak zarar verebilmektedir. Disiplin cezaları hakkaniyete uygun bir şekilde kullanılmalı, İdare’nin ve yöneticilerin keyfi uygulamalarının önü kesilmelidir. Disiplin hükümleri tabiri caizse “sopa” işlevi değil; vatandaşa hizmet veren kurumların adil ve hukuka uygun bir şekilde yürütülmesi için, şartları oluşması halinde kullanılan bir araç işlevi görmesi gerekmektedir. Disiplin cezası alınması hallerinde özel soruşturma usul ve süreleri olduğundan, sürecin doğru yönetilmesi, hızlı ve etkili sonuçların alınabilmesi için polislerin disiplin cezaları alanında uzmanlaşmış bir avukata danışılması tavsiye edilmektedir.
Polislerin Disiplin Cezalarına İtiraz Hakkında Genel Bilgiler
Polislerin disiplin cezalarına itiraz etmesi için kanunda belirli bir usul gösterilmiştir. Bu usule uygun olarak polislerin disiplin cezalarına itiraz edilmesi durumunda, haklarında verilen disiplin cezası daha kesinleşmeden iptal edilebilecektir. Ancak bu disiplin cezalarına itiraz usulü, sürelere ve teknik bilgilere dayalı olduğundan, polislerin disiplin cezalarına itiraz konusunda iyi bir avukat tarafından konunun takip edilmesi önemlidir.
Polislerin disiplin cezalarına itiraz edebilmesi için öncelikle cezaya konu olay için kim tarafından araştırma yapıldığı, bu kişinin kanunen araştırma yapma yetkisinin olup olmadığı incelenmelidir. Sonrasında bu cezanın kim tarafından verildiğinin bilinmesi, bu kişi ve/veya kurulun söz konusu disiplin cezasını vermeye yetkili olup olmadığı incelenmesi gerekmektedir. Son olarak da disiplin cezasına konu olayın disiplin cezasını gerektirip gerektirmediği, eğer gerekiyorsa bile fiile uygun bir cezanın mı yoksa daha ağır bir yaptırımın mı uygulandığı tespit edilmelidir.
Polislerin Disiplin Cezaları Kim Tarafından Verilebilir?
Polislerin disiplin cezaları 7068 sayılı Kanun uyarınca verilmektedir. Polislere disiplin cezası verme yetkisi de, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu ve 7068 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenmiştir. Bu yetki, genellikle disiplin amirleri ve disiplin kurullarında toplanır. 7068 sayılı Kanuna göre disiplin amirinin, disiplin cezası verilecek personelden makam, rütbe veya kıdemce büyük olması ve amir konumunda bulunması gerekir. Kaymakamlar ilçe, valiler il teşkilatındaki diğer disiplin amirlerine göre en üst disiplin amiridir. Valiler kaymakamlara, Bakan ise Emniyet Genel Müdürü, Jandarma Genel Komutanı ve Sahil Güvenlik Komutanı ile valilere göre bir üst disiplin amiridir.
Disiplin amirleri, disiplin amiri oldukları her rütbe ve derecedeki tüm personel hakkında disiplin soruşturması açabilir. Disiplin soruşturması yapma ve disiplin cezası verme görev ve yetkisi üst disiplin amirleri tarafından da kullanılabilir. Disiplinsizlik yaptığı tespit edilen personele disiplin amiri tarafından 7068 sayılı Kanundaki esaslara uygun olarak disiplin cezası verilir.
Disiplin amiri olarak tayin edilen unvanlara ait görevleri vekâleten, ikinci görevle, geçici görevle veya kanunlarda yazılı diğer hallerde yetkili olarak yürütenler de bu görevi yürüttükleri sürece disiplin amirlerine tanınan yetkileri kullanabilirler. Ancak disiplin amirliği yetkisi devredilemez.
Emniyet teşkilatında, disiplin ve soruşturma işlerinde kanunlarla verilen görevleri yapmak üzere, illerde, eğitim ve öğretim kurumlarında birer polis disiplin kurulu, merkezde ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulu ve Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu oluşturulur. Her bir disiplin kurulunun ceza verebileceği personeller ve uygulayabilecekleri cezalar kanunda ayrıntılı olarak sayılmıştır.
Disiplin soruşturmasının açılmasında ve disiplin amiri veya disiplin kurulunun saptanmasında disiplinsizlik yaptığı iddia edilen personelin fiili işlediği tarihte çalıştığı yer esas alınır. Fiilin mehil müddetinde, yani ilk defa, yeniden veya yer değiştirme sebebiyle yapılan atamalarda, atama işleminin kendisine tebliğ tarihinden itibaren, ilgili polisin göreve başlaması gereken son gün mesai saati bitimine kadar olan sürede işlenmesi halinde, polisin ilişik kestiği yerde görevli olduğu kabul edilir ve bu suretle disiplin cezası vermeye yetkili amiri belirlenir.
Ast memur ile üst memurun aynı fiile iştiraki halinde yetkili disiplin kurulu, üst memur hakkında disiplin cezası vermeye yetkili disiplin kuruludur.
Disiplin konusu fiili işledikten sonra; rütbe veya kadro/görev unvanında değişiklik olan personel hakkında karar vermeye yetkili disiplin amiri veya disiplin kurulu, personelin son kadro/görev unvanı karşılığı rütbe esas alınmak suretiyle tespit ve tayin olunur.
Görevlerini vekâleten, geçici görevle veya kanunlarda yazılı diğer hallerde yetkili olarak yürüten personel hakkında yapılacak inceleme ve soruşturmalarla ilgili olarak yetkili disiplin amirlerinin ve disiplin kurullarının belirlenmesinde, asılın görev unvanı esas alınır.
Emniyet Genel Müdürlüğü, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığının kendi aralarında ya da diğer kurum ve kuruluşlarda geçici olarak görevlendirilen personelin yetkili disiplin amirlerinin ve disiplin kurullarının belirlenmesinde, bu personelin asıl görev ve sıfatları esas alınır.
Emniyet hizmetleri sınıfında bulunanlardan 1’inci, 2’nci, 3’üncü ve 4’üncü meslek derecelerindeki personel hakkında meslekten çıkarma cezası vermeye Bakanlık Yüksek Disiplin Kurulu yetkilidir.
Emniyet Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatındaki tıbbi, teknik ve mali hizmetler veren şube müdürlükleri ve daha üst kadrolara, emniyet hizmetleri sınıfı dışından atama yapılması halinde, bu kadrolara atananlar hakkında; meslekten çıkarma cezası dışındaki disiplin cezaları Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulunca, meslekten çıkarma cezası Bakanlık Yüksek Disiplin Kurulunca verilir.
Makam olarak belirlenmeyen disiplin kurulu üyeleri ve bunların görev, izin veya başka sebeplerle bulunmadığı durumlarda yerine katılacak olanlar, her yıl Aralık ayında belirlenir.
Polislerin Disiplin Cezaları: Disiplin Soruşturması ve Soruşturma Aşamaları
Polislerin disiplin cezalarına ilişkin soruşturmaları, bir polisin görevini kötüye kullanması, kanunlara aykırı davranması veya diğer disiplin suçlarından birini işlemesi durumunda başlatılır. Bu soruşturmalar, belirli bir usul çerçevesinde yürütülür ve sonuç olarak disiplin cezası verilmesi veya verilmemesine karar verilir.
Polislerin disiplin cezlarına ilişkin soruşturmaların aşamaları genel olarak şu şekildedir:
- Şikayet veya İhbar: Disiplin soruşturmaları genellikle bir şikayet veya ihbar üzerine başlatılır. Şikayet, mağdur, tanık veya olaya ilişkin bilgisi olan başka bir polis memuru tarafından yapılabilir. İhbarın anonim, yani isimsiz bir ihbarla yapılması da mümkündür ancak böyle bir ihbar üzerine disiplin soruşturmasına başlanabilmesi için, ihbarın somut delillere dayanması gerekir.
- Disiplin Soruşturmasının Başlatılması: Şikayet veya ihbarın incelenmesi sonucu disiplin amiri veya yetkili makam tarafından soruşturma başlatılır. Soruşturmayı yürütecek bir müfettiş veya soruşturma kurulu görevlendirilir.
- Soruşturmanın Yürütülmesi: Müfettiş veya soruşturma kurulu, olayla ilgili tüm delilleri toplar. Şüpheli polis memurunun savunması da bu kapsamda alınır. Gerekli görülmesi halinde tanık dinlenebilir ve disiplin soruşturmasına konu olayın geçtiği yerin olay yeri incelemesi yapılabilir. Soruşturma aşamasında, disiplin soruşturmasına konu olayla bağlantılı, incelenmesi gereken bütün belgeler incelenir.
- Raporun Hazırlanması: Soruşturma sonunda müfettiş veya soruşturma kurulu, elde edilen bulgulara göre bir rapor hazırlar. Raporda, suçlamaların doğruluğu veya yanlışlığı, deliller ve şüphelinin savunması değerlendirilir. Yapılan bu değerlendirme sonucunda, disiplin cezasının verilmesi ya da verilmemesi noktasında ulaşılan kanaat ayrıntılı bir şekilde izah edilerek belirtilir.
- Kararın Verilmesi: Disiplin kurulu veya disiplin amiri, şüpheli polisin suçlu olup olmadığına ve hangi disiplin cezasını alacağına karar verir. Bu kararın, ayrıntılı bir gerekçe içermesi gerekmektedir. Karar sonrasında, ilgili polise yazılı olarak tebliğ edilir.
- İtiraz: Yapılan soruşturma sonucunda disiplin cezası alan polis memuru, kararın tebliğinden itibaren belirli bir süre içinde üst merciye veya idari mahkemelere itiraz ederek, hakkında verilen kararın kaldırılmasını talep edebilir.
Disiplin amirlerinin ve disiplin kurullarının, disiplin cezası verme usulleri birbirine benzer olsa da bazı farklılıkları vardır. En temelinde disiplin amirlerinin ve disiplin kurullarının haklarında disiplin soruşturması yapmakla görevli oldukları kişiler birbirinden farklıdır. Ayrıca disiplin amirleri ile disiplin kurullarının verebilecekleri en üst cezalar arasında da farklılık bulunmaktadır.
Disiplin amirlerinin soruşturma ve disiplin cezası verme yetkisi:
Polislerin disiplin cezaları, maiyetinden birinin disiplinsizlik teşkil eden bir fiilini veya mesleğe aykırı tutum ve davranışını herhangi bir şekilde öğrenen disiplin amirleri, olayın araştırılmasının gerektiğine kanaat getirirse bizzat ya da yazılı olarak görevlendireceği soruşturmacılar vasıtasıyla disiplin soruşturması yapar.
Disiplin soruşturmacısı olarak hakkında disiplin soruşturması yapılacak kişinin üstü konumundaki bir veya birden fazla kişi ya da Bakanlık Emniyet Genel Müdürlüğü müfettişi görevlendirilebilir. Ancak gerek görülmesi halinde, heyet başkanı hariç olmak üzere hakkında disiplin soruşturması yapılacak kişinin astı konumunda heyet üyeleri görevlendirilebilir. Disiplin soruşturmacısı olarak mülki idare amirliği hizmetleri sınıfı ile emniyet hizmetleri sınıfından olanlar haricinde herhangi bir personel görevlendirilemez.
Disiplin soruşturmacıları ve heyeti, kendilerini görevlendiren disiplin amiri adına disiplin soruşturmasıyla ilgili bilgi ve belgeleri toplama, ifade alma, tanık dinleme, bilirkişi görevlendirme, keşif yapma, hâkim veya savcı kararı gerektirmeyen durumlarda kriminal inceleme yaptırma da dahil olmak üzere her türlü inceleme yapma ve ilgili makamlarla yazışma yetkisine sahiptir.
Özet olarak göstermek ve anlaşılmasını kolaylaştırmak için bir tablo yapılmak gerekirse, polis disiplin cezalarını verecek disiplin amirleri ve verebilecekleri cezalar şu şekildedir:
Uyarma | Kınama | Aylıktan Kesme | |
Ceza Verecek Disiplin Amirlerinin Sınıftan Personele Rütbe ve Makamları | Her Rütbe ve Her Sınıftan Personele | Her Rütbe ve Her Sınıftan Personele | Her Rütbe ve Her Sınıftan Personele |
Kriminal Laboratuvar Müdürü, Özel Harekât Müdürü, Şube Müdürü, İlçe Emniyet Müdürü, İlçe Emniyet Amiri ve Polis Merkezi Amiri | VEREBİLİR | VEREBİLİR | 3 GÜNE KADAR |
Birinci Hukuk Müşaviri, Daire Başkanı, Eğitim ve Öğretim Kurumu Müdürleri, Polis Moral Eğitim Merkezi Müdürleri, İl Emniyet Müdürleri, Kaymakamlar | VEREBİLİR | VEREBİLİR | 10 GÜNE KADAR |
Teftiş Kurulu Başkanı, Başkanlar | Verebilir (1. Sınıf Emniyet Müdürleri hariç) | Verebilir (1. Sınıf Emniyet Müdürleri hariç) | 10 güne kadar (1. Sınıf Emniyet Müdürleri hariç) |
Emniyet Genel Müdürü, Valiler | VEREBİLİR | VEREBİLİR | 15 güne kadar |
Bakan | VEREBİLİR | VEREBİLİR | 15 güne kadar |
Emniyet teşkilatı disiplin kurullarının görev ve yetkileri:
Emniyet teşkilatında, disiplin ve soruşturma işlerinde kanunlarla verilen görevleri yapmak üzere, illerde, eğitim ve öğretim kurumlarında birer polis disiplin kurulu, merkezde ayrıca Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulu ve Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu oluşturulur.
Emniyet teşkilatı disiplin kurullarının disiplin cezası verebilecekleri personel ve uygulamaya yetkili oldukları cezalar aşağıda gösterilmiştir. Bu kurullar ve disiplin cezaları şu şekildedir:
a) İl polis disiplin kurulları, kuruldukları il emniyet kadrosundaki;
1) Polis memurları, çarşı ve mahalle bekçileri ile emniyet hizmetleri sınıfı dışındaki memurlara bütün disiplin cezalarını,
2) Komiser yardımcısı, komiser ve başkomiserlere meslekten çıkarma cezası dışında kalan diğer disiplin cezalarını,
b) Eğitim ve öğretim kurumlarındaki polis disiplin kurulları, kurum kadrosunda görevli polis memuru ve emniyet hizmetleri sınıfı dışındaki memurlar ile kurumda öğrenim gören polis memuru ve adaylarına bütün disiplin cezalarını,
c) Emniyet Genel Müdürlüğü Merkez Disiplin Kurulu;
1) Genel Müdürlük, il, eğitim ve öğretim kurumları kadrolarındaki emniyet hizmetleri sınıfı mensuplarından 8 inci meslek derecesinden 5 inci meslek derecesine (bu derece dahil) kadar olan personele meslekten çıkarma cezası dışında kalan diğer disiplin cezalarını,
2) İl emniyet kadrolarındaki komiser yardımcısı, komiser ve başkomiserler hakkında meslekten çıkarma cezasını,
3) Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatı ile eğitim ve öğretim kurumları kadrolarındaki komiser yardımcısı, komiser, başkomiserler ile Emniyet Genel Müdürlüğü merkez teşkilatında görevli polis memurları ve emniyet hizmetleri sınıfı dışındaki memurlara bütün disiplin cezalarını,
ç) Emniyet Genel Müdürlüğü Yüksek Disiplin Kurulu, emniyet hizmetleri sınıfında bulunanlardan;
1) Genel Müdürlük, il, eğitim ve öğretim kurumları kadrolarındaki 8 inci meslek derecesinden 5 inci meslek derecesine (bu derece dahil) kadar olan personel hakkında meslekten çıkarma cezasını,
2) Genel Müdürlük, il, eğitim ve öğretim kurumları kadrolarındaki 1 inci, 2 nci, 3 üncü ve 4 üncü meslek derecelerinde bulunan personel hakkında durdurma cezaları ile daha alt cezaları,
verebilir.
Polislerin Disiplin Cezalarında Zamanaşımı
Polislerin disiplin cezalarına konu fiillerin, bu fiilleri işleyenler hakkında fiillerin işlendiğinin disiplin amiri tarafından öğrenildiği tarihten itibaren;
-Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kısa ve uzun süreli durdurma cezalarında bir ay içinde,
-Meslekten çıkarma cezası ve Devlet memurluğundan çıkarma cezasında altı ay içinde,
disiplin soruşturmasına başlanmadığı takdirde disiplin cezası verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Yani söz konusu disiplin cezasına konu fiil hakkında, fiili işleyene ceza verilemez. Ayrıca, disiplin cezasını gerektiren fiillerin işlendiği tarihten itibaren iki yıl içinde disiplin cezası verilmediği takdirde de ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrar. Yani polislerin disiplin cezasına konu fiilin polis tarafından işlendiğinin disiplin amiri tarafından öğrenildiğinin üzerinden bir ay geçmeden disiplin soruşturması başlamış olsa bile, soruşturma iki sene içerisinde sonuçlandırılarak ilgili polise ceza verilmediği takdirde, artık söz konusu olay için disiplin cezası verilemez.
Polislerin Disiplin Cezalarına İtiraz Yolu
Disiplin amirleri tarafından verilen polislerin disiplin cezalarına karşı, cezanın tebliğ edilmesinden itibaren on gün içinde itiraz edilebilir. İtiraz, bir üst disiplin amirine yazılı olarak yapılır. Ancak vali ve Emniyet Genel Müdürünün doğrudan verdikleri disiplin cezalarına karşı Bakanlık Yüksek Disiplin Kuruluna itiraz edilir. İtiraz üzerine Kurulun verdiği karar ise kesindir. Kaymakamın doğrudan verdiği disiplin cezalarına karşı ise valiye itiraz edilir. Süresi içinde itiraz edilmeyen cezalar kesinleşir. Yani artık bu cezaların itiraz yoluyla iptal edilme imkanı yoktur. Ancak süresinde açılacak dava yolu ile iptal edilmeleri mümkündür.
İtiraz, yetkili merci tarafından otuz gün içinde karara bağlanır. İtiraz haklı görülürse itirazı inceleyen merci verilen cezayı hafifletebilir veya tamamen kaldırabilir. İtiraz haklı görülmez ise ret olunur. Karar bu sefer itiraz edene tebliğ edilerek kesinleşir. Bu itirazın en önemli avantajı, itiraz üzerine önceki cezadan daha ağır bir cezanın verilememesidir. Bununla birlikte, Bakan ile disiplin kurullarının verdiği disiplin cezalarına karşı itiraz mümkün olmayıp ancak idari yargı yoluna başvurulabilir, yani disiplin cezasının kaldırılması için dava açılması gerekmektedir.
Polislerin disiplin cezalarının verilmesine ilişkin bir diğer husus da, disiplin amirleri veya disiplin kurulları tarafından savunma alınmadan disiplin cezası verilememesidir. Disiplin amirince veya yetkili disiplin kurulu başkanı ya da görevlendireceği kurul üyelerinden biri tarafından ilgili polisten savunma istenir. Savunma için verilen süre yedi günden az olamaz. Süresi içinde savunmasını yapmayan polis, savunma hakkından vazgeçmiş sayılır. Hakkında disiplin soruşturması yapılan polis, kendisinden savunma istenmesinden itibaren soruşturma evrakını inceleme hakkına sahiptir. Hakkında meslekten çıkarma cezası veya Devlet memurluğundan çıkarma cezası istenen polis ise, soruşturma evrakını incelemeye, tanık dinletmeye, disiplin kurulunda sözlü veya yazılı olarak kendisi veya vekili vasıtasıyla savunma yapma hakkına sahiptir.
Artık her ne şekilde olursa olsun, kesinleşen disiplin cezalarına karşı iptal davası açılabilir. Dava açma süresi, kesinleşen cezanın ilgili polise tebliğinden itibaren başlar.
Polislerin Disiplin Cezaları: Polis Disiplin Cezalarının Dava Yolu ile İptali
Polislere verilen disiplin cezaları, haklı gerekçelere dayanılarak ve usulüne uygun olarak verilmediği takdirde, idari yargıda dava yoluyla iptal edilmesi mümkündür. Disiplin cezalarının iptali için izlenecek yol, cezanın türüne ve verilen merciye göre değişiklik gösterir. Disiplin cezaları, polislerin meslekte ilerleyişini, rütbe terfi almasını ve ekonomik durumunu önemli ölçüde etkileyebilir. Bu nedenle, haksız yere verilen bir disiplin cezasının iptali için dava açmak, polis memurunun hakkını arama yollarından biridir.
Dava açma süresi, disiplin cezasının tebliğ edildiği tarihten itibaren başlar ve 60 gündür. Bu süre içerisinde dava açılmazsa dava yolu kapalı hale gelir. Yani eğer süresi içerisinde gerekli itirazlar da yapılmadıysa, artık verilen disiplin cezasının iptal edilmesi mümkün olmaz.
Polislerin disiplin cezalarının iptalinin istendiği dava dilekçesinde bulunması gerekenler kısaca şunlardır:
- Taraflar: Davacı (disiplin cezası alan polis memuru) ve davalı (disiplin cezasını veren idare veya kurul) dava dilekçesinde doğru bir şekilde belirtilmelidir.
- Dava Konusu: Hangi disiplin cezasının iptali istendiği kısa tek bir cümle ile dava konusu olarak belirtilmelidir.
- Olay: Disiplin cezasına neden olan olay ve süreç detaylı bir şekilde anlatılmalıdır. Yalnız bu anlatımda gereksiz ayrıntılardan bahsetmekten kaçınılmalıdır.
- İddialar: Disiplin cezasının verilmesinde usul veya yasaya aykırılık olduğu iddiaları olaylar ve delillerle bağlantı kurularak izah edilmelidir.
- Deliller: İddiaları destekleyen tüm deliller (raporlar, tanık ifadeleri vb.) dava dilekçesinde sunulmalıdır. Sunulamayan, örneği dava açan kişinin elinde bulunmayan bilgi ve belgelerin ise, nerede bulunduğu belirtilerek, ilgili yerlerden getirtilmesi istenmelidir.
- İstenen Hukuki Sonuç: Son olarak, açıkça disiplin cezasının iptalinin talep edildiğinin belirtilmesi gerekmektedir.
Mahkeme, davayı karara bağlarken;disiplin cezasının verilmesinde bir usul veya yasaya aykırılık olup olmadığını, verilen cezanın ağırlığının fiilin ağırlığına uygun olup olmadığını hem dava açan polisin hem de disiplin cezasını veren kurumun sunmuş olduğu beyan ve delilleri değerlendirerek kararını verir.Mahkeme, disiplin cezasını hukuka aykırı bulursa cezanın iptaline karar verir. Aksi takdirde ise davayı reddeder.
Polislerin Disiplin Cezaları İptal Davalarında Görevli ve Yetkili Mahkeme
Mahkemelerde dava açılacağı zaman hangi mahkemede davanın açılacağı büyük önem arz etmektedir. Yani konumuz gereği polislerin disiplin cezalarının iptali davasında görevli mahkeme neresi olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Başka bir deyişle davanın asliye hukuk mahkemesinde mi, iş mahkemesinde mi yoksa idare mahkemesinde mi açılacağını bilmek hak kayıplarının önlenmesi ve dava süreçlerinin uzamaması açısından önemlidir.
Bir davaya bakmakla görevli mahkeme, davanın konusuna bağlı olarak belirlenir. Konusu İdare mahkemelerinin görev alanına giren davalara, idare mahkemeleri bakmaktadır. Hangi davaların konusunun idari mahkemelerin görev alanına girdiği ise İdari Yargılama Usulü Kanununda (kısaca İYUK denilmektedir) belirtilmiştir.
İYUK madde 2’de:
“İdari dava türleri şunlardır:
a) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.”
denilmek suretiyle idare mahkemesinin görev alanına giren davalar belirtilmiştir. Bu maddeden de anlaşılacağı üzere, idarenin yapmış olduğu idari işlemin unsurlarından birindeki hukuksuzluktan kaynaklanan idari işleme dayalı olarak verilen polislerin disiplin cezalarının iptali istenmesi gerekmekte olup, polislerin disiplin cezalarının iptali davalarında görevli mahkeme idare mahkemesi olmaktadır.
Davalarda görevli mahkeme belirlendikten sonra bir diğer önemli husus da bu davanın nerede açılacağıdır. Yani konumuz gereği polislerin disiplin cezalarının iptali davasında yetkili mahkemenin neresi olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir. Başka bir deyişle, polislerin disiplin cezalarının iptali davasının idare mahkemesinde açılacağı bulunduktan sonra, davanın hangi yerdeki idare mahkemesinde açılacağının da belirlenmesi gerekmektedir. Polislerin disiplin cezalarının iptali davasının Ankara İdare Mahkemesinde mi, İstanbul İdare Mahkemesinde mi yoksa başka bir yer idare mahkemesinde mi açılacağı İYUK’ta ilgili maddelerde belirtilmiştir.
İdari davalarda genel yetki kuralı gereğince, yani aksine bir düzenleme bulunmadıkça iptal davaları, dava konusu edilecek idari işlemi yapan idari birimin olduğu yer mahkemesinde açılır. Başka bir deyişle ve İYUK m. 32’de de geçtiği şekliyle söylemek gerekirse:
“Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanunda veya özel kanunlarda yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi, dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu yerdeki idare mahkemesidir.”
Ancak kanun bu durumun istisnasını da yine bir sonraki maddesinde belirtmiştir. İYUK madde 33’e göre:
“1. Kamu görevlilerinin atanması ve nakilleri ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlilerinin yeni veya eski görev yeri idare mahkemesidir.
2. Kamu görevlilerinin görevlerine son verilmesi, emekli edilmeleri veya görevden uzaklaştırılmaları ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlisinin son görev yaptığı yer idare mahkemesidir.
3. Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme ilgilinin görevli bulunduğu yer idare mahkemesidir.
4. Özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, hâkim ve savcıların mali ve sosyal haklarına ve sicillerine ilişkin konularla, müfettiş hal kâğıtlarına karşı açacakları ve idare mahkemelerinin görevine giren davalarda yetkili mahkeme, hâkim veya savcının görev yaptığı yerin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu bölge idare mahkemesine en yakın bölge idare mahkemesinin bulunduğu yer idare mahkemesidir.”
Maddeden de anlaşılacağı üzere, polislerin disiplin cezalarının iptali için açılacak davalarda ilgili polisin görevli olduğu yer idare mahkemesi yetkili kılınmıştır.
Polislerin Disiplin Cezaları İptal Davaları Ne Kadar Sürer?
Polis disiplin cezaları iptal davalarının süresi, birçok etkene bağlı olarak değişkenlik gösterir. Bu durumun başlıca nedenleri arasında davanın karmaşıklığı, mahkemenin iş yükü, tarafların tutumu ve istinaf ile temyiz başvuruları sayılabilir.
Davanın karmaşıklığı; davanın konusunun karmaşıklığı, ilgili kanun ve yönetmeliklerin yorumlanması gibi faktörler, davanın karara bağlanma sürecini etkileyecektir. Örneğin, disiplin cezasının gerekçesinin belirlenmesi veya ilgili polise uygulanacak olan kanun ve yönetmeliklerin ve bunların nasıl uygulanacağının belirlenmesindeki farklılıklar, davayı daha karmaşık hale getirebilir.
Mahkemenin iş yükü de polislerin disiplin cezalarının iptali davalarının karara bağlanmasında süreyi etkileyen önemli bir etkendir. Mahkemenin iş yoğunluğu, hakim sayısı ve dava sırası, davanın ne kadar süreceğini belirler. İş yükü fazla olan mahkemelerde davalar daha uzun sürebilir.
Davacı ve davalı tarafların tutumu da polislerin disiplin cezalarının iptali davalarının sürecini etkiler. Tarafların delil sunma hızları, duruşmalara katılımları ve itirazları, davanın sürecinin ne kadar süreceğini belirlemede rol oynar. Mahkemeye sunulması gereken bilgi ve belgelerin olabildiğince dava dilekçesinde gösterilmeye çalışılması, gereksiz detaylardan, gereksiz belge taleplerinden, gereksiz dilekçe ve beyanlardan uzak durulması dava sürecini kısaltacaktır. Başka bir deyişle, disiplin cezalarının iptalinin sağlanması için davacı polisin dilekçe, beyan ve talepleri kısa ve öz olmalıdır.
İstinaf ve temyiz başvuruları ise süreci en çok uzatan faktörlerdendir. Taraflar, verilen karara karşı üst mahkemelere başvurarak süreci uzatabilirler. Polis disiplin cezalarının iptaline karşı açılan davada, çıkan kararın aleyhine olduğunu düşünen taraf, bir üst yargı merciine başvurabilir.
Davalar neredeyse her ilde bulunan, o ilin ismi ile anılan (örneğin Ankara’daki idare mahkemelerine Ankara İdare Mahkemesi denir.) idare mahkemesinde açılır. Davanın açıldığı bu mahkeme ilk derece mahkemesi adıyla da anılır. İlk derece idare mahkemelerinin kararlarına karşı, bir üst mahkemeye yapılan başvuruya istinaf başvurusu denilir.
İstinaf başvurusunu, davanın açıldığı ilk derece idare mahkemesinin bağlı olduğu bölge idare mahkemesi inceler. Bölge idare mahkemeleri, ülkemizde toplamda 9 tanedir. Bunlar Türkiye haritasının coğrafi olarak bölünmesiyle değil, birbirine yakın şehirlerdeki idare mahkemelerinin dava sayılarına göre birleştirilmesiyle oluşan il topluluklarının belli bir ilde bulunan bölge idare mahkemesi görev alanında birleştirilmesiyle oluşmuştur.
Bölge idare mahkemelerinin kararlarına karşı, bir üst mahkemeye yapılan başvuruya ise temyiz başvurusu denilmektedir. Temyiz başvuruları ise ülkemizde bir tane bulunan Danıştay’a yapılmaktadır. Tahmin edileceği üzere her bir üst mahkemeye yapılan başvuru da dava sürecini uzatacaktır.
Genellikle bir idari davanın ilk derece idare mahkemesinde neticelenmesi 1 yıl kadar sürmektedir. Davanın istinaf başvurusu yapılarak ilgili bölge idare mahkemesine taşınması halinde, bölge idare mahkemesinin dava hakkında karar vermesi ise yaklaşık 2 sene sürmektedir. Bölge idare mahkemesince verilen karara karşı, temyiz başvurusu yapılması halinde, Danıştay’ın karar vermesi ise yaklaşık 2 – 3 sene sürmektedir.
Sonuç olarak, polislerin disiplin cezalarının iptali davasının, açıldığı ilk günden, davanın neticelendiği son güne kadar geçen süre yaklaşık 5- 6 seneyi bulmaktadır. Ancak bazı davalar daha kısa veya daha uzun sürebilmektedir. Gecikmelerin önüne geçilmesi, daha pratik ve etkili çözümler sunulması ve davada haklılığın ispat edilmesi için halk arasında idare avukatı, polis avukatı olarak bilinen avukatlar tarafından bu tür davaların takip edilmesi tavsiye edilmektedir. Memur hakları konusunda, özellikle de polis hakları, polis disiplin cezaları iptal davaları hakkında çalışmaları, dava yoğunluğu bulunan avukatlar, bu konularda daha doğru ve etkin çözümler üretebilecektir.
Polislerin Disiplin Cezaları İptal Davalarının Masrafı Ne Kadardır?
Polis disiplin cezaları iptal davası masrafları, her dava için farklılık gösterebilmektedir. Bu masrafların farklı olmasında birçok faktör etkilidir. Bu nedenle, polis disiplin cezaları iptal davalarının masrafı hakkında kesin bir rakam vermek mümkün değildir. Ancak genel olarak aşağıdaki kalemler davayı açacak kişinin ödemesi gereken masraflar arasında yer alır:
- Davayı açma harcı: Bu harç, davanın konusu, talep edilen bedel ve diğer bazı faktörlere göre belirlenir. Harçlar Kanunu’nda belirtilen miktar kadar, dava açılması sırasında dava açan tarafından ödenmesi gerekir. Bu harç her sene değişiklik gösterebilir.
- Karşı vekalet ücreti: Bu masraf açılan davanın kaybedilmesi halinde çıkacak olup, dava başında davayı açan polis tarafından ödenmesi gerekmemektedir. Kanunlarımız gereği, açılan davanın kaybedilmesi halinde, yine kanunlarla belirlenmiş olan tarifeye göre avukatlık ücreti ödenmesi gerekmektedir. Yeni tarifeye göre, yani 2025 yılı itibarıyla bu ücret 18.000,00TL’dir. Bu ücret her sene değişmektedir. Davanın sonuçlandığı gün itibariyle belirlenen miktar ne ise, kaybeden taraf o miktarı ödemekle yükümlü olduğundan, bu miktarın önceden bilinebilmesi mümkün değildir.
- Bilirkişi ücreti: Dava konusunun ve davayı oluşturan olayların gerektirmesi halinde bilirkişi incelemesi yapılması gerekebilir ve bu durumda bilirkişi ücretini davayı açan polis karşılar. 2025 itibariyle bilirkişi ücretleri 3.500,00TL civarındadır. Bilirkişi incelemesi yapılıp yapılmayacağı dava açıldıktan sonra belli olacağından, davanın açılması aşamasında bu masrafın ödenmesi gerekmemektedir.
- Diğer masraflar: Tebligat masrafları gibi diğer ek masraflar da dava açılması aşamasında oluşabilmektedir. Bu masrafların da dava açılması sırasında, dava açan tarafından ödenmesi gerekmektedir.
Özetle söylemek gerekirse tüm bu anlattığımız masraflardan kaynaklı olarak, 2025 yılında polis disiplin cezalarının iptali davası açmak isteyen bir kişinin davayı açarken yapacağı masraf, 4.000,00TL civarında olmaktadır. Dava sürecinin işlemesine bağlı olarak bu masraf artabilecektir. Ancak genellikle polis disiplin cezalarının iptali davasında bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmadığından, bilirkişi ücreti ödenmesi gerekmeyecektir. Davanın kaybedilmesi halinde davayı açan polis tarafından yapılan masraflar geri alınamayacak olup, yukarıda belirttiğimiz gibi bir de karşı vekalet ücreti ödenmesi gerekecektir. Ancak davanın kazanılması halinde, yapılan bütün masraflar idareden alınabilecektir.
Polis disiplin cezalarının iptali davalarında masrafları etkileyen başkaca faktörler de bulunmaktadır. Bunlar şunlardır:
- Davanın karmaşıklığı: Davanın konusu ve dosyadaki delillerin durumu ne kadar karmaşık ise, o kadar fazla masraf çıkabilir. Örneğin, çoğu polis disiplin cezaları iptal davasında bilirkişi incelemesi yapılması gerekmezken, durumun özelliği bunun yapılmasını gerektirebilecek nitelikte olabilecektir.
- Davanın süresi: Davanın uzun sürmesi, masrafları artıracaktır. Örneğin davanın geldiği nokta itibariyle gerektirmediği halde dilekçeler aşamasının uzaması, gerek olmadığı halde bazı yerlerden bilgi alınması için mahkemeden yazı yazılmasının istenmesi gibi durumlarda dava süresi uzayacak ve tebligat masrafları artacaktır.
- Anlaşılan avukat: Polis disiplin cezalarının iptali davalarında bir polisin kendi hakkını savunabilmesi için avukat tutma zorunluluğu bulunmamaktadır. Ancak bu tür davalar, kanun ve yönetmeliklerin iyi bilinmesini, başka polis disiplin cezaları iptali davalarında başka mahkemelerin hangi davalarda nasıl karar verdiğinin bilinmesini, daha ekonomik ve olabildiğince hızlı yönetilebilmesi için sürece hakim olunmasını gerektirdiğinden halk arasında idare avukatı, polis avukatı olarak bilinen avukatlar tarafından bu tür davaların takip edilmesi tavsiye edilmektedir. Memur hakları konusunda, özellikle de polis hakları, polis disiplin cezaları hakkında çalışmaları, dava yoğunluğu bulunan avukatlar, bu konularda daha doğru ve etkin çözümler üretebilecektir. Polis disiplin cezalarının iptali davalarında, avukatların takip edecekleri işlerde uymak zorunda oldukları asgari ücret tarifesi, avukatın deneyimi, uzmanlığı ve sahip olduğu mesleki ve organizasyon becerileri avukat tarafından talep edilecek ücretin belirlemesinde rol oynayacaktır.
Sıkça Sorulan Sorular
- Polislere verilen disiplin cezaları nelerdir? Polislerin disiplin cezaları, işledikleri fiile göre verilir. Verilebilecek cezalar ise uyarma, kınama, aylıktan kesme, meslekten çıkarma ve devlet memurluğundan çıkarma olmak üzere beş tanedir. Bunlardan birisi ilgili polise, disiplin cezası olarak verilebilecektir. Ancak unutulmamalıdır ki, polislerin disiplin cezaları belirlenirken, işlenen her bir fiil için sadece bir tane disiplin cezası verilebilecektir.
- Polislerin disiplin cezaları nasıl iptal edilir? Polislerin disiplin cezaları kanuna ve mahkemelerin belirledikleri ilkelere uygun olarak verilmelidir. İdarece kanuna aykırı veya gerekçesi olmadan, keyfi uygulamalarla verdiği polislerin disiplin cezaları, dava açılarak iptal edilebilecektir.