Taksirle Yaralama
|

Taksirle Yaralama TCK 89

Taksir Nedir? Taksirle Yaralama Ne Demektir?

Taksir TCK’nın 22. maddesinde düzenlenmiştir. Taksir, dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla, bir davranışın suçun kanuni tanımında belirtilen neticesi öngörülmeyerek gerçekleştirilmesidir. Taksirle yaralama suçunda fail dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırılık dolayısıyla öngörülebilir bir yaralanma neticesini ya öngörmemekte ya da öngördüğü neticeyi istememesine karşın netice meydana gelmektedir.

Taksirle işlenen suçlarda ceza failin kusur oranına göre belirlenmektedir. Taksirle işlenen fiiller, kanunun açıkça belirttiği hallerde cezalandırılır.

Kişinin öngördüğü neticeyi istememesine karşın, neticenin meydana gelmesi halinde bilinçli taksir vardır; bu halde taksirli suça ilişkin ceza üçte birden yarısına kadar artırılır.

Birden fazla kişinin taksirle işlediği suçlarda, herkes kendi kusurundan dolayı sorumlu olur. Her failin cezası kusuruna göre ayrı ayrı belirlenir.

Taksirli hareket sonucu neden olunan netice, münhasıran failin kişisel ve ailevi durumu bakımından, artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılacak derecede mağdur olmasına yol açmışsa ceza verilmez; bilinçli taksir halinde verilecek ceza yarıdan altıda bire kadar indirilebilir.

Taksirle Yaralama Suçunun Cezası

Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.

Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

b) Vücudunda kemik kırılmasına,

c) Konuşmasında sürekli zorluğa,

d) Yüzünde sabit ize,

e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.

Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır.

Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Ancak, birinci fıkra kapsamına giren yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikâyet aranmaz.

Ağır Ceza Avukatı

Taksirle Yaralama Suçunun Unsurları

Suçun faili herkes olabilir. Özel bir koşul öngörülmemiştir. Suçun mağduru da fail gibi herkes olabilmektedir. Suçun konusunu vücut dokunulmazlığı oluşturmaktadır. Nitekim Türk Ceza Kanunu’nda Vücut Dokunulmazlığına Karşı Suçlar başlıklı bölümde düzenlenmiştir. Taksirle yaralama suçu serbest hareketli bir suçtur. Her türlü fiil ile işlenilebilmektedir.

Örneğin;

  • Trafikte seyir halinde iken başkasının yaralanmasına sebep olan sürücü,
  • Doktorun dikkatsizliği sonucu hastanın yaralanması,
  • İş Sağlı Güvenliği Önlemlerine dikkat etmeyen bir işveren,
  • Şaka olsun diye arkadaşına bıçağı döndüren kişinin arkadaşını yaralaması,
  • Düğünde havaya ateş açılması sonucu birisinin yaralanması olayı sonucunda taksirle yaralama suçu söz konusu olacaktır.

Suçun Şikayeti

Taksirle yaralama suçunun basit hali şikayete tabidir. Şikayet süresi suçun işlenilmesinden ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 aydır. Bilinçli taksirle yaralama söz konusu olduğunda takibi şikayete bağlı değildir. Resen soruşturma başlatılması gerekir.

Taksirle Yaralamada Uzlaştırma Nasıl Olur?

TCK’da düzenlenen bu suç, uzlaşmaya açık suçlar arasında yer alır. Uzlaşma ise, mağdur ile sanık arasında, bir uzlaştırmacının gözetiminde yapılan ve karşılıklı anlaşma ile davanın düşürülmesini sağlayan bir süreçtir.

Taksirle yaralama suçunun kovuşturulması yani mahkeme aşamasına geçilebilmesi için uzlaşma aşaması işletilmesi gerekmektedir. Uzlaştırma aşaması savcılık tarafından dosyanın uzlaştırmacıya tevdi edilmesi ve tarafların uzlaştırmacı huzurunda uzlaşıp uzlaşamaması ile sonuçlanmaktadır. Genellikle suça sebebiyet veren failden mağdurun bir tazminat istemesi ile dosya bu aşamada kapanmaktadır. Eğer uzlaşma sağlanamaz ise suçun kovuşturulmasına geçilecektir. Bazı hallerde uzlaştırma mahkeme aşamasında da işletilebilmektedir.

Taksirle Yaralama Suçunun Nitelikli Hali

Taksirle yaralamanın ağırlaştırılmış biçimlerini TCK 89. maddenin ikinci ve üçüncü fıkralarında iki grup halinde düzenlemiştir. İkinci fıkra kapsamında düzenlenen nitelikli haller ortaya çıktığı taktirde suçun failine verilecek olan ceza birinci fıkraya göre yarı oranda artırılacaktır. Bu haller işe şunlardır:

Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

Vücudunda kemik kırılmasına,

Konuşmasında sürekli zorluğa,

Yüzünde sabit ize,

Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına, neden olunması

İkinci grup nitelikli hallerde ise faile verilecek olan ceza birinci fıkraya göre bir kat artırılarak verilecektir. Bu haller ise şöyledir:

İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

Yüzünün sürekli değişikliğine,

Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine, neden olmak.

TCK 4. Maddesinde taksirli yaralamanın birden çok kişinin yaralanmasına neden olunması halinde cezayı ağırlaştıran neden olarak saymıştır.

Taksirle Yaralama Suçunda Görevli Mahkeme

Taksirle yaralama sucunda görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemesidir.

Taksirle Yaralama ve Tazminat

Taksirle adam yaralama suçunun mağduru, failden maddi ve manevi tazminat  davası açabilmektedir.

İş kazası sonucunda, iş sahibine karşı iş kazası sebebiyle maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.

Doktor hatasından kaynaklı bir yaralanma gerçekleşmiş ise malpraktis sebebi ile tazminat davası açılabilmektedir.

Yaralanmalı trafik kazası sonucunda trafik kazasından kaynaklı tazminat davası açılabilmektedir.       

Taksirle Yaralama Sicile İşler Mi?

Taksirle yaralama suçunun yargılaması sonucunda HAGB kararı verilmiş ise fail 5 yıl boyunca herhangi bir suç işlemediği taktirde adli sicil kaydına işlemeyecektir. Yahut soruşturma aşamasında uzlaşılması halinde dava düşeceğinden dolayı yine adli sicile işlemeyecektir. Ancak başkaca bir ceza alınması durumunda sicile işleyecektir.

Taksirle Yaralama Suçu Yargıtay Kararları

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu- Zarar ve Tehlike Suçu

Taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu kriterinin esas alınması, buna göre; sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise,

sanığın TCK’nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının kabul edilmesi karşısında; mağdurdaki yaralanmanın TCK’nın 89/2. maddesi kapsamında ağır nitelikte kırık olmasına göre, sanığın üzerine atılı suçun bilinçli taksir ile işlenmesi halinde 5237 sayılı TCK’nın 89/5. maddesi uyarınca şikayete tabi olmadığı nazara alınıp, hukuki durumunun bilinçli taksirle yaralama suçuna göre takdir ve tayini gerekirken, suç vasfında yanılgıya düşülerek trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır. (www.corpus.com.tr) Y. 12.CD. E.2014/13232 K.2025/9536

Bir Fiilden Dolayı Tek Suçtan Cezalandırılması

Sanık hakkında bir kişiyi basit tıbbi müdahale ile iyileşecek şekilde taksirle yaralama suçundan uygulama maddesinin TCK’nın 89/1. maddesi yerine TCK’nın 179/2-3. maddesi olarak gösterilmesi, meydana gelen olayda trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğunun kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığı, ancak zarar suçunun gerçekleşmesi halinde taksirle yaralama suçundan cezalandırılması ile yetinilmesi gerektiği gözetilmeden, ayrıca trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan da mahkumiyetine karar verilmesi kanuna aykırıdır. (www.corpus.com.tr) Y.12.CD E.2012/22241 K.2013/15346

Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma Suçu

Sanığın idaresindeki araç ile olaydan 2,09 promil alkollü olarak, yolun sağ tarafında durmakta olan müştekinin içinde bulunduğu araca çarptığı ve bir kişinin basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralanmasına tam kusurlu olarak neden olduğu olayda; mağdurun yargılama sırasında sanığa yönelik şikayetinden vazgeçtiği, sanığın vazgeçmeyi kabul ettiği, iddianame içeriğinden trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun da yargılamaya konu edildiği, sanığın olay anındaki alkol durumu itibariyle atılı trafik güvenliğini tehlikeye sokma ve taksirle yaralama suçlarının oluştuğu, Dairemizin yerleşik uygulamasına göre; taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması,

her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu kriterinin esas alınması, buna göre; sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu ahvalde, sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi ya da şikayetten vazgeçme nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı ahvalde ise, sanığın TCK’nın 179. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasının kabul edilmesi karşısında; taksirle yaralama suçundan dolayı açılan davanın şikayet yokluğu nedeniyle düşmesine karar verilmesi, trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dolayı ise mahkumiyet hükmü kurulması gerekir. (www.corpus.com.tr) Y.12.CD E.2012/22241 K.2013/15346

Düğünde Ateş Eden Maganda- Olası Kast Yaralama Suçu

Sanığın olayın meydana geldiği yerde düğün sebebiyle çok sayıda misafir grubunun olması, sanığın böyle bir ortamda silahla havaya ateş etmesi, tutukluk yapan silahla uğraşırken olay yerinde bulunan insanların yaralanabileceğini hatta ölebileceğini öngörmesine rağmen eylemini devam ettirdiği anlaşılmakla, mağdura karşı olası kastla yaralama suçunu işleyen sanık hakkında, suç vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde bilinçli taksirle yaralama suçu üzerinden değerlendirme yapılması,

Kanuna aykırı olup, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca isteme uygun olarak CMUK’un 326/son maddesi gereğince ceza miktarı bakımından sanığın kazanılmış hakkı gözetilmek suretiyle BOZULMASINA, 13/01/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

 

Benzer Yazılar